"Elektrik kontağından çıkan yangın" yoksulun kaderi mi?

Neredeyse her gün, ama her gün yangınlar eşyaları, anıları ve canları küle çeviriyor. Bu olurken yetkililer ve toplum,  bu devasa yangın sorununu kader gibi görerek çözmeye yeltenmiyor bile. Ölen ölüyor, kalan ne zaman öleceğini düşünüyor. Artık buna bir dur demeli!

"elektrik kontağından çıkan yangın"

Bu neredeyse her gün haberlerde karşılaşabileceğimiz bir cümle. İnsanın iğrenç kaderciliğini gıdıklayan, sorunun çözülemez olduğuna işaret eden bir ifade. Sırf yangın çıkmaması için icat edilmiş bu alet bir anda yangının nedeni oluveriyor ve kimse bundan şikayetçi değil. Elektrik kontağına sigorta bile diyoruz. Sigorta! Eşyalarımızın, anılarımızın ve hayatlarımızın sigortası. 

Hani nerede yıllardır yangın ateşine ve dumanına kurban verdiğimiz o onbinlerce hayat? Nerede milyonlarca hikayeyi barındıran anılar? 

Hiçbir haberde yangın çıkmasına neden olan elektrik kontağının, elektronik aletin markasını, üreticisinin adını duyan var mı? Sahi kim üretiyor bu katliam aletlerini? Kim döşüyor bu katliam tesisatlarını? 

Haberci nedeni sorgular. İnsanlar kötü elektrik tesisatı ve bu dandik kaçak akım röleli elektrik kontakları yüzünden cayır cayır yanarak can veriyorlarsa, haberci bu nedeni sorgulamalıdır. Aslında tüm insanlar nedeni sorgulasalardı sorunların çözülme hızına şaşırırdınız.

Türkiye'deki yangınların çok büyük bir bölümü bu lanet olası elektrik kontağından veya elektronik aletlerin trafosundan çıkıyor. Bazı binalarda ise kötü elektrik tesisatı olunca kablolar yüklere dayanamayabiliyor. Görüldüğü üzere ev yangınlarının  temel nedeni o evde oturmayan; ev sahibi, elektrikçi, elektrik kontağı ve elektronik alet imalatçısıdır. Suçlu mu arıyoruz? Evet! asıl suçlu onlar. 


Sizleri bir anda 3700 yıl öncesine götürmek isterim. Babil kralı Hammurabi tarafından uygulanan kanunlardan yalnızca birisine şöyle bir yakından bakalım: 

186.Madde: Bir inşaatçı herhangi bir kimse için bir bina inşa eder ve bu binayı uygun bir şekilde yapmazsa veya onun inşa ettiği bina yıkılıp sahibini öldürürse inşaatı yapan kişi idamla cezalandırılır.

Ne kadar ilerlemişiz değil mi?

Bir imalatçının ürettiği elektrik kontağı ve elektronik alet veya bir elektrikçinin döşediği tesisat yüzünden bir ev yanmış ve birileri ölmüşse ona ne ceza verilmeli? Gerisini siz düşünün. 

Ülkemizde yangın nedenleri konusunda - eğer özel sigortacılığa konu değilse- pek bir araştırma yapılmaz. Özel sigorta şirketleri de bu verileri üzerinde bilgi tekeli kurduğu için yayınlamaz. Kısacası eğer yangın sigortası yaptırmamışsanız, sizin hayatınızla kimse ilgilenmez. Yangına neden olan elektrik kontağının markası gibi çok önemli bir bilgi görmezden gelinerek aynı kontağı kullanan ev sakinlerinin hayatı böylelikle tehlikeye atılır. 

Toplumsal olarak bir sorun temelde istatistikler sayesinde kolaylıkla çözülebilir. Çünkü bu istatistiklerin oluşturduğu grafikler çözüm yolunda ne kadar ilerlediğimizi veya gerilediğimizi net bir şekilde gösterebilir. Fakat üzülerek belirtiyorum ki, ülkemizde yangın nedenleri konusunda adam akıllı araştırma yapılmıyor. Evet, yanlış duymadınız, YOK! 

Yangın sorununu çözen ülkelere baktığımızda böyle bir rezilliğe mahal verilmediğini görürsünüz. Ne demek yani araştırma yok? Bunca ölüme ve acıya rağmen nasıl olur da şöyle kapsamlı bir araştırma yapılmaz? 

Bir ülkenin gelişmişliğini o ülkedeki insanların ölüm şekline bakarak anlayabilirsiniz. 

Kuyuya düştü öldü, kafasına hafriyat düştü öldü, elektrik kontağından çıkan yangında can verdi, dumandan zehirlendi, soba bir aileyi yok etti, aynı aileden 7 kişi kazada can verdi, işçileri taşıyan minibüs devrildi: 28 ölü, nehri geçmeye çalışan göçmenlerden 50'si boğulduktan sonra karaya vurdu... 

Bu acı ama gerçek haberlere ne kadar alıştık değil mi? İstesek binlerce defa çoğaltabiliriz bu örnekleri. Ancak meramım artık anlaşılıyor olmalı. 

Yoksulların hayatın her alanında ölümle burun buruna yaşadığını artık görmeliyiz. Çocukların, gençlerin ve ailelerin cayır cayır yanmasından dersler çıkarmalı ve bu sorunu kökünden çözmeliyiz. Sizlerden modern bir yangın söndürme sistemi istemiyorum, yalnızca bir insan hayatının bir elektik kontağından daha değerli olduğunu haykırmanızı istiyorum.