Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinin Sekü köyünde yaşayan
Mustafa dede bir tarih aslında. Bir vesiyleyle tanıştığım oğluna "abi
sigarayı bırakmayı düşünmüyor musun?" diye sorduğumda oğlu, "babam 98 yaşında ve 7 yaşından
beri sigara içiyor" diye cevap vermişti. Biz de kamerayı kapıp köyün yolunu tuttuk.
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeceğim:
Otka ailesinin maddi durumu oldukça kötü. Sadece oğul çalışıyor ve 3 adet engelli torun var. Bu çocukların annesi ev işleriyle uğraşırken baba yevmiye usulu günlük 70 liraya 10-12 saat köle gibi çalışıyor. Süt veren bir ineklerinden başka işe gitmek için kullanılan binek bir arabaları da vardı. Fakat onun da motoru yanınca hurdaya çıktı. Şimdi ise uygun fiyata bir araba arıyorlar. Aile son yıllarda bir miktar refaha kavuşmuş olsa da işte bu aksilikler neticesinde eksikleri bayağı fazla.
Yıllar önce Erzurum tarafından Osmancık'a yerleşen Mustafa Dede ailesini küçükken kaybetmiş ve gençliğinde bir takım yanlışlar yapıp, suç işleyip hapishaneye düşmüş. Osmancık'ta ve sonra sürüldüğü Çorum'da hapishaneyi karıştırdığı gerekçesiyle (ki kendisi de bunu şevkle anlatıyor) en son Sinop'a sürülmüş. Burada tanıştığı birinin himayesinde 3,5 sene (çocuk olduğu için bu kadar az) sonunda hapishaneden çıkmış ve Gümüşhacıköy'ün Sekü köyüne yerleşmiş.
Mustafa Dedenin sigara sevdasını daha önce hiç kimsede görmemiştim.Sigara dediğime bakmayın. Aslında hep doldurulmuş tütün içiyor kendisi ve günde 2-3 paket deviriyor. Bizim gittiğimiz o gün biraz rahatsız olduğu için içemediğini söylemiş ve öksürük şurubu almamızı istemişti. Sağlık için değil, sigara içebilmek için...
Ben bu kadar yaşlı olup hiç ara vermeksizin bu kadar çok sigara içen ve neredeyse hiçbir rahatsızlığı olmayan birisini görmenin şaşkınlığıyla adamı dört kulağımla dinledim.
Gerçekten genetik nedenlerin insan ömrünün temel belirleyicisi olduğuna yönetik türlü türlü araştırmalar dolanıyor. Fakat, asıl mesele hazır paket sigara ile tütün arasındaki fark mı? diye düşünmüyor değilim. Bir araştırmacı fabrikasyon paket sigaralar ile sarma tütün arasındaki zarar farkını ölçümlemeli diye düşünüyorum. Bu büyük bir muamma.
Şahsen ben, kışın ellerimin fazla üşümesi, durduk yere rahatsız hissetmem ve gereksizliğine inanmam neticesinde aylardır sigara içmiyorum( bu arada tütün içiyordum ben de) Sigarasız dönemin faydalarını birinci elden yaşadığım için gelecekte de içmeyi düşünmüyorum.
Konumuza dönelim
Sekü köyünün biraz tepe bölümünde bulunan evlerinin yanındaki bir arktan küçük ve temiz dağ suyu akıyor. Bahçelerindeki kışa hazırlık için ektikleri sebzeleri bu suyla suluyorlar. Bahçelerinde az meyve veren fakat değer üreten bir ceviz ağaçları da var.
Evi ve süt veren tek ineklerini koruyan kırma bir köpekleri de var. Zamanında kendi gelmiş ve oğul Turan abi bu hayvanı besledikten sonra gitmemesi üzerine bağlamış. Kamera perspektifi yüzünden köpek tezeğin üstünde duruyor gibi gözüküyor. Fakat arkadaki temiz alanda duruyor. Fazla insan görmediği için olacak, bizi görünce muazzam derecede sinirlenmişti.
Bu hikaye aslında bir söz üzerine çıkmıştı. Başlıkta da anlattığım gibi, bunca sene sigara içmesi ve hafif hastalıklar dışında hiçbir rahatsızlık yaşamaması beni benden almıştı. Bu vesileyle biraz amatörce de olsa onun bu hayat hikayesini kaydetme gereği hissettim.
Keyifli seyirler...
0 Yorumlar
Yorumları buradan yazabilirsiniz.