YENİ ZELANDA KATLİAMI HAKKINDA DÜŞÜNCELER

49 kişinin öldürüldüğü Yeni Zelanda'nın ChristChurch şehrindeki katliam, ülkemizde gün geçmeden seçimlere meze edilmeye başladı bile. Erdoğan dev ekranlardan bu iğrenç katliamın videosunu tüm ayrıntılarına kadar izletti. İslami hassasiyetlere saldırılmasını fırsat bilen Erdoğan ve Ak Partililer seçimlerde bir adım öne geçmenin artık sevincini yaşamaya başladılar. Peki bu katliam hakkında ne biliyoruz? 

Savaşlar savaşları doğurur. Dünya tarihinde savaşların olmadığı barış dönemleri oldukça azınlıktadır. Hatta yok denecek kadar az bir zaman diliminden söz  ediyoruz. Kan davaları, tarla cinayetleri, "bahçeme tavuğun girdi" kavgaları hep yeni kavgaları, davaları ve katliamları doğurmuştur. Bu yüzden bir tarafın taviz vererek artık bu savaşı sonlandırması gerekir. Yoksa sonsuza kadar bu kanlı zincir büyüyerek devam eder. 

Dünya'da yapılan tüm savaşları kronolojik olarak gösteren şu videoyu izlemenizde fayda var:



Yeni Zellanda'daki katliamın sorumlusu terörist Brenton Tarrant. Daha önce hiçbir sabıkası yok. Hiçbir güvenlik listesinde adı yok. Kendisi onlarca kişinin canını hunharca aldıktan sonra ise teslim oluyor. 

Onun zihnindeki dünya profili oldukça narsist ve bir o kadar da aptalca aslında. Beyaz ırkın üstünlüğünü savunuyor. Beyaz Güç terimini (ki bu White Power olarak adlandırılan ve Ku Klux Klan tarafından kullanılan bir kavramdır. Naziler gibi üstün/ari bir ırkın imparatorluğu) Bu konuyla ilgili BlacKkKlansman filmini öneririm.

Katliamın gerçekleştiği şehrin adı ChirstChurch . Bu ismi Türkçe'ye çevirirsek: İsa Kilisesi veya Hristiyan Kilisesi 

Bu anlamda beyaz ırk üzerinde kurumsallaşmış Hristiyan öğretilerin etkisinin yanında 1. dünya savaşına kadar uzanan bir kin ve nefretle beraber güncel olarak IŞİD'in yaygınlaşan vahşetinin etkisinin aşırı düzeyde olduğuna inanıyorum katilin zihninde. 


Binlerce kilometre öteden gemilerde Anadolu'yu işgal etmeye gelen İngiliz Krallığına bağlı ülkelerin askerleri Çanakkale'de yenilmişlerdi. Anzak olarak adlandırdığımız bu kitleler Çanakkale'de Anadolu toplumuna karşı hezimete uğramışlardı. Belki de Yeni Zelanda'nın iştirak ettiği tek büyük savaş buydu. 

Bu anlamda Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar Türkiye üzerinde ayrı bir arkaplan bilgisine de sahipler. Bu bilgiler genellikle çocuklara kin ve nefret olarak dönüyor olabilir elbette. Aynı şekilde Çanakkale Zaferini kutladığımız bu günlerde bu katliamın gerçekleşmesi de bu tahminimi oldukça doğrular nitelikte. 


Fakat cinayet ve katliamın asıl nedenleri katillerin bireysel, yüzeysel ve aptalca gerekçelerinden daha derindedir ve toplumsaldır. Yani bu gerekçeler yeni katliamları önlememizde bize zerre yardımı olmayacak magazinel bilgilerden başka bir şey değildir. Bu anlamda kafamızı bunlarla bulandırmadan asıl nedenlere odaklanmak gerekir. 

İnsan neden başka birisini öldürür? asıl soru budur. Bu soruyu cevaplamaya çalışan yüzlerce kişi çıkmış fakat hiçbirisi tam anlamıyla  temel ve basit bir cevaba ulaşamamıştır. Fakat elbette "en büyük neden" şeklinde araştırmalar vardır. 

Bunlara ve bana göre en büyük neden ekonomik ve dolayısıyla sosyolojiktir. Sahip olma hazzına erişim için kişi başkasını öldürür. Onun üzerindeki güce veya onu öldürdüğünde kendi çevresince elde edeceği saygınlığa sahip olmak için. Katilin Norveç katliamcısı Breivik'i idol olarak kabul ettiğini söylememe gerek yok. Bunu yazmasa bile zaten görünüşü bas bas bağırıyor. 

Bu anlamda Şu yazıyı okuyabilirsiniz: 

Seçime doğru böyle hassas bir olay karşısında iktidar partisinin ve Erdoğan'ın bu katliamı lehine kullanmaması düşünülemezdi. Bizim bildiğimiz Erdoğan'ı asla hiçbir sınır durduramaz ki, durduramadı zaten. Erdoğan bu yazı yazılmadan yarım saat önceki an itibariyle dev ekranlardan Yeni Zelanda'daki katliam videosunu tüm kanallar canlı yayındayken en ince ayrıntılarına kadar izletti. Ardından da Kılıçdaroğlu'nu sözlerinden dolayı bu video ile bağlantılandırarak hedef gösterdi. 

Ezanı protesto ettiler yalanını günlerdir bıkmadan usanmadan tekrar eden Erdoğan, sanki bir gömü bulmuş gibi Yeni Zelanda katliamcısının videosunu salyalar akıtarak izlettiriyor. Toplumun kin ve nefret damarlarını attırmaya çalıştıkça hataları görmezden gelinen bir "yarı-tanrı" halini alıyor. 

Mülk ve koltuk için uğraşanları bir kenara bırakıp bu katliamlara, terör saldırılarına ve savaşlara dingin bir zihinle bakmalıyız. Sağduyulu yani kan davasına mahal vermeden sorunları çabuk ve kökünden çözülmesi için çaba sarf etmeliyiz. Seçimde zafer kazanma derdindeki siyasilerin açıklamaları oldukça yüzeysel ve basit olacaktır.  Ne mutlu zeki, akılcı ve mantıklı çözümler için güç odaklarının yönlendirdiği maddi gündemlerden uzaklaşıp gerçek çözümler arayanlara ...

Yorum Gönder

0 Yorumlar