SATOSHİ VE ONUN BITCOİN DEVRİMİ

Bitcoin ve onun matematiksel yöntemi dünyada bir finans devrimini körüklüyor. Blok zinciri denilen bu yöntem ile değiş tokuş edilen kripto paralar kamu veya özel bankaların hegemonyasını bir anda tehlikeye sokarken para denetimi için Merkez Bankaları gibi denetim kurumlarına olan aşkı ortadan kaldırıyor.  Ben de bitcoini ve onun esaslarını bu yazıda toplamayı bir görev sayıyorum. 

Bitcoin kelime anlamı olarak:

Bilginin en küçük birimi olan "bit" kelimesi ile madeni para anlamında kullanın "coin" kelimesinin birleşiminden oluşuyor. 

Örneğin: 10100011 gibi bir bilgi 8 adet bitten oluşur ve bir byte(bayt) olarak adlandırılır.

Bilgisayar dünyası büyüdükçe bilgisayarlar arasındaki iletişim için internet icat edildi. Zaman içerisinde internet daha da hızlandıkça şirketlere ve onların ürettiği sonsuz kere kopyalanabilir ürünlere ücretsiz olarak ulaşmak mümkün oldu. 

Bunun için torrent denilen p to p (peer to peer) denilen ve hiçbir aracı, denetim ve sunucu hizmeti sağlayan kuruma ihtiyaç duymayan, sadece alıcı ve gönderici arasında bir platform görevi gören siteler kuruldu. Bu sitelerden indirme yapmak isteyenler başkalarının bilgisayarındaki veriyi indirmek suretiyle kimseye hesap vermeden özgürce bu emellerine ulaştılar. 

Egemen güçlerin radarına yakalanan torrent sitelerinin kurucularının "terörle mücadele" için kullanılan SWAT timleriyle yüzlercesinin evlerine baskınlar düzenlendi. Bunlardan en büyüğü isohunt.com ve pritesbay'in başına gelenlerdir. Bu sitelerin kurucuları tarihin en büyük bilişim suçluları olarak adlandırılırlar. Halbuki sonsuz kere çoğaltılabilen bilgisayar verisini çoğaltan ve bilgisayarına indiren dışında hiçbir kurum ve kuruluş olaya dahil olmamıştır. Fakat elbette bu durumda platform sağlayanlar egemenlerin en büyük düşmanları oluvermişlerdir. 

Yıl 2008. ABD'de 40 küsür yıllık emlak fiyatı artışı bir anda kesilmişti. Mortgage olarak adlandırılan ipotekli ev satışlarında azalmalar meydana geliyordu. Bu arada ABD de o zamanlarda diğer ülkeler gibi inşaat sektörüyle büyüdüğünü iddia eden ülkelerdendi.

Emlak balonu patlayınca zincirleme olarak emlak fiyatları düşmüş ve Avrupa da bundan etkilenmişti. Hatta Erdoğan'ın "kriz teğet geçti" sözü de bu dönemlerde zihinlere kazınmıştı.

Tam da kriz döneminde kim olduğu tam olarak bilinmeyen Satoshi Nakamoto adında birisi 9 sayfalık bir pdfyi internete yükledi. Dileyen o pdf dosyasının çevirilerine bakarak olayı daha ayrıntılı anlamaya çalışabilir. https://bitcoin.org/bitcoin.pdf

Satoshi bitcoin ile değil belki ama önerdiği yöntem ile bir devrimi körükledi. Binlerce yeni kriptopara yani altcoin artık piyasaları süslüyor. Şirketler ve zenginler bu yöntemi her alanda kullanmaya başladılar. Devletler de haldır huldur bu kripto para mantığını ele geçirmeye çalışıyor. Kendi denetiminin gerekli olduğunu savunan güç odakları bu özgürlükçü ortamı yok etmeye çalışıyorlar. 

Satoshi aslında şunu diyordu yorumlu mealen:

Bizler takas ile alış-veriş yaptığımız günlerde değiliz. Ama bankalara ve devletlere de bu anlamda  muhtaç değiliz. İnsandan insana yalnızca "kamunun"(ki burada blok zinciri devreye giriyor) denetimiyle değiş tokuşumuzu yapabiliriz. 


Peki illa ki birilerinin bu alış verişleri denetlemesi gerekmez mi? 

Blok Zinciri şifrelenmiş bitcoin gönderme ve alma işlemlerini denetleyenin milyonlarca bitcoin kullanıcı olduğunu anlatıyor bize. Yani meydanda herkesin gözü önünde yapılan bir alış veriş ne kadar güvenliyse bu da öyle güvenli hale geliyor. 

Daha iyi anlaşılabilmesi için internetten bir alıntı yapacağım:

Sisteme yeni bir hesap hareketi geldiğinde ya da mevcut bir hesap hareketi üzerinde değişiklik yapıldığında, altyapı üzerindeki tüm kayıtlarda belirli bir algoritma harekete geçerek bu yeni kaydın doğruluğunu kontrol eder. Kopyaların çoğu bu kaydın doğruluğunu onaylıyorsa, yeni bir blok zinciri sisteme dahil edilir. Eğer sistemdeki devrelerin çoğu yeni kaydı reddederse, bu hesap hareketi sisteme kaydedilemez. Bu dağıtılmış sistem sayesinde, blok zinciri tek bir merkezden kontrol edilmeye ihtiyaç duymadan etkili bir şekilde çalışabilir. dünyahalleri.com


Block zinciri aslında bitcoin'e bitcoinlik vasfını veren şey. Yani bir devlet memuruna devlet memuru olma hakkını,vasfını ve ünvanını veren 657 nolu devlet memurları kanunu gibi.

Her bitcoin için oluşan karmaşık blok zincirlerini düzenli hale gene bitcoin kullanıcıları getiriyor. Fakat bunu babalarının hayrına yapmıyorlar. Genelde son model CPU(işlemci) (genelde bitcoin için bu kullanılır) ve üzerinde bellek bulunan GPU'lar(grafik işlemcisi) ile düzenlenen blok zincileri sonucunda bitcoin elde ediliyor. İşte buna "kripto para madenciliği" deniyor. Madenciler yukarıdaki cihazları kullanarak altın madeninden altın çıkarır gibi bitcoin gibi para birimleri üretiyorlar. Dünya'da bitcoin ve türevlerini üretmek için toplam elektrik ve işlemci gücü küçük ülkelerin toplam enerji tüketimlerini geçmeye başladı. Hatta Nvidia ve AMD'nin piyasaya sürdüğü 3 fanlı güçlü GPU'lar bu madencilik için o kadar çok satıldı ki piyasada ekran kartı sıkıntısı çekildi ve dolayısıyla ekran kartlarının fiyatları tavan yaptı.

Satoshi zamanla bitcoin'in bir elmas gibi değerlenmesini sağlamak için bitcoin üretiminin üretildikçe sınırlandığı bir sistem oluşturmuştu. Gün geçtikçe üretim azaldıkça bitcoin ters orantı yaparak daha da değerlecekti. Ve satoshi'nin öngörüsü tuttu...

2140 yılında bu hızla giderse son bitcoin üretilmiş olacak. Fakat diğer altcoinler hükümranlığa devam edecekler. Devletler ve şirketler bu p to p mantığını benimseler de yeni ve özgür para birimleri piyasaya çıkacaktır. 

Parayı değerli kılan şey, bir merkez bankasının onu basması, onu denetlemesi değildir. Parayı değerli kılan, o paranın insanlar tarafından kullanılmasıdır. Bu anlamda bitcoin ve diğer etherium gibi kripto paralar yaygınlaştıkça "dünya vatandaşlığı" gibi kavramlarda artık gündeme gelmeye başlayacak ve yerli para birimlerinin gücü azalacaktır. Buna bir gün dolar da dahil olacaktır elbette. Dünyalılar ABD'nin merkez bankası FED'in boyunduruğunda yaşamak istemeyecektir kanımca. Bu yüzden bu dönemlerin oldukça sancılı olacağını biliyorum.

Diyanet işleri başkanlığı gibi dini kurumların fetvalarına kulak asmayın. Onlar maaşlarını devletten ve yüksek vergi veren para babalarından aldıkları için böyle konuşuyorlar. Blok zincirinin önünde dağ olsa duramaz; yalnızca bu özgürlükçü mantığı diğer güzelim mantıkları gibi ele geçirebilirler. Bizler de bu özgürlüğü kimseye peşkeş çekmemeliyiz.

Siz de bu kripto para mevzusunu merak ettiyseniz incelemeye başlamalısınız. Gidip "kripto para satın alın" demiyorum. Ama en azından bir "kripto para cüzdanı" almanızda fayda var. Bu anlamda Google emrinize amadedir.



Yorum Gönder

0 Yorumlar