TARIM İLAÇLARI ÖLÜM SAÇARKEN BAKANLIK UYUYOR

Ülkemizde su gibi kullanılan bu tarım ilaçları insana ve diğer canlılara ölümcül zararlar veriyor. ABD yargısı glisofat içeren Ranger Pro ve Round Up adlı tarım ilaçlarını kullandığı için kanser olan mağdurların lehine kararlar verirken, şirketi milyonlarca dolar cezaya çarptırırken Türkiye'nin tarım bakanlığı ve yargısı tüm bunlara karşın kılını bile kıpırdatmıyor. 
Bu fotoğrafı Gümüşhacıköy'de "üç ceviz mevki" olarak adlandırılan mıntıkada çektim.

























Tarım ve Orman Bakanlığının varlığı sorgulanır durumda. Ne işe yarar bu kurum sabahtan akşama çaydan, kahveden boğazı tahriş olmuş personeli beslemekten başka, 

Yerli üreticinin malını ucuzlatmak için binlerce kilometre uzaktan ithalat yapmaktan başka,

Ormanları fütursuzca yok edenleri görmezden gelmekten başka...

İnsana ve canlıya saygı duyan ülkelerde tarım bakanlıkları ve yargı canlıya zarar veren maddelerin kullanımı yasaklarlar. Ve bunun üzerine çok büyük bir gelir kaynağı olan "cezalandırma mekanizmasını" korkusuzca kullanırlar. Aslında bu önce yargı konusu olur ve bilirkişinin veya kurumun verdiği karar sonucunda uygulanır. Yani bu devlet kurumu yargının verdiği kararın emrindedir. 

Ülkeler vergi geliri dışında son yıllarda "cezalandırma" geliri sağlamaya başlamışlardır. Kamu gücünü kullanarak insana, doğaya ve milli servete vurulacak her bir darbe milyon dolarları hazinelerin kasasına indirir. Fakat ülkemizde asgari ücretlilere koyulan vergi ile hazine dolduruldukça güçsüz daha da güçsüzleşmektedir. 

Bizde yargı genellikle insan ve canlı lehine karar vermediği veya şirketlere boyun eğmiş siyasiler yüzünden veremediği için direk bakanlığı sorumlu addediyoruz. Çünkü yasama, yürütme ve yargı artık tek bir adama bağlanmış durumda. Aslında o tek adamı sorumlu addetmek daha doğru olacaktır. Fakat şimdi bakanlığa yoğunlaşalım. Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla mantığı. 

Bayer'in milyarlarca dolara satın aldığı tohum ve tarım ilacı ücreticisi Monsanto'nun ürettiği ot ilaçları var: Ranger Pro ve Round Up. Bu iki ot ilacının(ilaç kelimesi tam anlamıyla bir kapitalist isimlendirme ürünüdür. bu aslında düpedüz zehir) etken maddesi glisofat. Bu madde memelilerde kanser yapmasının yanında cümle börtü böceği de öldürüyor. Arılar, karıncalar teker teker ölürken bitkiler ve diğer canlılar büyük zararlar görüyor. 

Lenf kanseri hastası Dewayne Johnson'ın Monsanto'ya açtığı davanın kararını geçen sene paylaşmıştım. Kararda Monsanto 289 milyon dolar tazminata mahkum edildi. Daha sonra yapılan incelemede ise bu tip ilaçların büyük bölümünün Monsanto'nunki kadar zararlı olduğu saptandı. Orijinal haber burada.

Ardından 27 Mart'ta yeni bir dava karara bağlandı. Bu hükümde de yine başka bir kanser hastasına 5 milyon tazminat ve 75 milyon dolar ceza kesildi. Monsanto'yu ve dolayısıyla Bayer'i bekleyen daha binlerce dava var. Haber burada.

Görüldüğü üzere kamu gücünü insan ve canlı lehine kullanan devletler muazzam bir gelir elde etme, insanlara ve canlılara güzel gelecekler oluşturma yolunda çok emin adımlar atıyorlar. Devletin varlığını iliklere kadar hissettiriyorlar. 

Güçlünün güçsüzü rahatlıkla ezdiği bir ülkede bu adaletsizliği engellemesi gereken devletin meşruiyeti sorgulanır. 

Tarım bakanlığını ve yargıyı göreve çağırıyorum. Ülkemizde su gibi topraklara dökülen bu zehirlerin yasaklanması ve kullananların cezalandırması için elimizden geleni yapmalıyız. Çiftçilerden tüketiciye, börtü böcekten cümle hayvanata, binbir türlü çiçeklerden bin derde deva bitkilere, çocuklardan yaşlılara herkes ve her şey tehdit altında...

Yorum Gönder

0 Yorumlar