İhtiyaç dışı avcılık tamamen yasaklanmalı!

Yaban avcıları dapdar bir alana sıkışmış hayvanatın yaşamını ellerinden alıyor ve bunu "spor" diyerek yapıyorlar. Bu yaban hayat katillerine bir dur diyen çıkmalı. Yoksa yaban hayat yok olacak ve kafesler içerisine hapis bir şekilde yaşayan hayvanlardan başkasını göremeyeceğiz. 


Avcı toplayıcılık yaptığımız zamanlar çok önceydi. Artık gıdayı hiç olmadığı kadar kolay üretiyoruz. Bu üretimler neticesinde kalabalık hale geldiğimiz için yaban hayvanların doğal yaşam alanlarını da işgal ediyoruz. Beton ve asfalt gibi sürpüntülerle kirlettiğimiz yerlerde ne ot bitiyor ve çiçek açıyor. Bu yüzden şehirlerde baharın geldiğini bile anlayamazsınız. 

Bu insana reva mıdır? 

İnsan çevresinde olup bitenlere bakarak yenilik yapma isteği içerisine girer. Akıl zaten bunun için var. Farklılıklar bu yüzden zenginliktir. Kuşları göreceğiz ki uçağı icat edeceğiz. Vatoz balığını inceleyeceğiz ki pili keşfedeceğiz. Kav mantarı var olmasaydı saatlerce uğraşıp yakılan ateş bir yerden bir yere taşınabilir miydi?

Farklılıklara tahammül etmeyen egoizm bizim helak gerekçelerimizden birisi olacaktır. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın.

Toplumsal olarak da farklılıkları tekleştirmeye çalışma dönemlerinden geçiyoruz. Aynı şekilde farklı ifade ve düşünce avcıları her alanda kuş uçurtmuyorlar. Beliren her türlü özgün fikri anında vuruyor, indiriyorlar. 

Yaban avcılığının yaygın olduğu bir coğrafyada fikir avcılığının da yaygın olduğuna inanıyorum. Çünkü ikisi de birbirini tetikleyen farkılık düşmanlığıdır. Bir yaban avcısı keklikleri, bıldırcınları neden öldürüyorsa, fikir avcıları da özgünlükleri böyle katlediyor. 

Yaban hayatındaki milyon yıllık dinamikleri birkaç yüzyılda bozan insanoğlu artık bozduğunu tamir etme dönemine girmelidir. Şehirler her geçen gün daha çevreci hale gelmeli, yaşam tarzlarımız en asgari düzeyde "ihtiyaç" temelinde şekillenmelidir. 


Hayvan türleri teker teker yok olurken, besin zinciri bozulurken insan da bundan bağımsız kalacağını zannediyorsa çok ama çok yanılıyor. İnsan etten kemikten bir canlı olarak doğadan ayrı asla değildir. Doğadaki bozulmalar insanı ve toplumu da doğrudan etkiler. 

Hayvanların yaşam hakkı başka bir hayvanın yaşam hakkı devreye girene kadardır. Bu yüzden bir aslan açlıktan ölmemek için antilop yer. Fakat insan tüm doğada ihtiyacından kat be kat fazlasını tüketmeyi başaran yegane canlıdır. Bu canlı ki mucize olan dünyayı hayvanlara zindan eylemektedir. Ne acıdır ki bunu da "spor ve zevk" diyerek yapmaktadır. 

Bu hayvana reva mıdır? 

Yazık ki insan "ihtiyaç" kavramının ne olduğunu bile kafasında tartışmıyor. 

Yaban avcılığının kişisel, ailesel ihtiyaç dışında tamamen yasaklanmasını savunuyorum. Avcılık bu anlamda ihtiyaçsa türlü izinlerle zaten yapılabilir. Elbette ihtiyaç var diye sonsuz bir avlanma hürriyeti olmamalıdır. O ihtiyaç er yada geç alternatiflerle giderilebiliyorsa giderilmelidir. 

Ekonomi kitaplarının ilk sayfalarındaki safsatalara inanmayı seçen insanların bize nasıl bir dünya bıraktıkları ortadadır. Evet! Onlar yanlıştı. Biz doğrusunu yapmalıyız. 

Dünyamız elden giderken, spor diye hayvanların canlarına kastedenlerle beraber yaşamaktan dolayı utanç duyuyorum. Onların kirlettiği yerler bana cehennem zindanı geliyor. Hayvanların, çiçeklerin, böceklerin olmadığı bir dünya istiyorlar. Bu dünyayı onlara peşkeş çekenlere inat ben kaçmadan savaşmaya devam edeceğim. 

Bir anekdot: 

Çocukluk öğretileriyle yaban avcılığının o kadar da yanlış bir şey olmadığını düşünüyordum. Bir kaç hayvan öldürünce doğa kendi kendine dengesini sağlayacak diye düşünüyordum. Bunun üzerine yeni açılan Yaban TV adında bir kanalı izlemeye başladım. Bir adam 250 adet bırdırcını nasıl öldürdüğünü ağzından salyalar akarak anlatıyordu. Bir anda midem bulanmıştı. O sırada adam arabanın yanında poz verirken bir an daha televizyona baktım ki gerçekten o yüzlerce bıldırcını arabanın kaputuna sermiş ve fotoğraf çektiriyor. Bir gurur vesilesi olarak yok ettiği canlarla gösteriş yapıyordu. Bunun üzerine yukarıda yazdığım fikirlere sahibim artık. 

Bu ses kaydı 30 yıl önce canlı türü araştırmacıları tarafından kaydedilmiş. Nesli tükendiği düşünülen bu kuş türünün son örneği bir erkek ve dişisini arıyor. 


Yorum Gönder

0 Yorumlar