Fotoğraf: un.org Edit: Rıdvan Kenefici |
BM iklim Değişikliği Taraflar Konferansı üyelerince oy birliği ile kabul edilen Paris Antlaşması, 1997-Kyoto Protokololü'nün yerini alması bekleniyor. Antlaşmanın öne çıkan bölümleri şöyle;
-Oylamaya sunulan metne itiraz eden olmadığı için anlaşma delegeler
tarafından oy birliği ile kabul edilmiş sayıldı.
-Hukuken bağlayıcı olacak anlaşma metninde, küresel ortalama sıcaklık
artış limitinin 1,5 ila 2 derece arasında sınırlandırılması konusunda anlaşma
sağlandı.
-Metin, sera gazları emisyonunun düşürülmesi ile ilgili olarak ulusal
düzeydeki planların beş yılda bir gözden geçirilmesini öngörürken, gelişmekte
olan ülkelerin bu alandaki mücadele için yılda en az 100 milyar dolar destek
aktarması hedefleniyor.
-Anlaşmada, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı
olunması ve sera gazları emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir
ekonomilerin desteklenmesi gibi maddeler öne çıkıyor.
Dakikalarca Alkışlandı
2 Haftadır süren İklim değişikliği taraflar konferansının son oturumunu yöneten Fransız Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un
anlaşmaya varıldığına dair şu sözleri uzun süre alkışlandı:
Fotoğraf: Mynet |
"Tarafları anlaşmayı onaylamaya çağırıyorum. Tüm salona bakıyor ve tepkilerinin olumlu olduğunu görüyorum. Hiçbir itiraz duymuyorum, Paris İklim Anlaşması kabul edilmiştir. Bu küçük bir çekiç fakat büyük işler başarabilir.”
Anlaşılan metnin 195 üye ülkenin katılacağı imza töreninin, 2016 başında BM Genel Sekreterliğinde yapılması planlanıyor.
Sera gazı emisyonlarına ilişkin mevcut anlaşmaların 2020'de sona
erecek olması ve Kyoto Protokolü'nün işlevini yitirmesi dolayısıyla Paris'te en az 10 yıl geçerli olacak yeni taahhütlere
girilmesi küresel ısınma ile mücadele için önem taşıyor.
Çevreciler Mutlu Değil
Çevreci kuruluşlara göre ise anlaşma olumlu bir adım olsa dahi
hedefe ulaşmak için yeterli olmayacak. Greenpeace yöneticilerinden Kumi Naidoo
da anlaşmanın tatmin edici olmadığını savunanlardan. Kumi Naidoo eleştirisini şöyle aktarıyor:
"Bu anlaşma bizi düştüğümüz çukurdan dışarı çıkarmıyor. Bugünün tek farkı çukurun biraz daha az derin olması ve çıkmamız için de bazı destek noktaları konmuş olması. Bunlara tutunarak bu hareketi tüm dünyaya yayabiliriz.”
Grafik:AFP-AJT |
Kaynak: Euronews,AFP, AJT, NTV
0 Yorumlar
Yorumları buradan yazabilirsiniz.