Ak Parti üyesi Kürşat Ayvatoğlu'nun kokain kullanması gündemimizi meşgul ederken sizleri daha büyük bir resme çağırıyorum. Bu resim uyuşturucuyu bütünüyle yasaklamış olan ülkemizde uyuşturucu kullanımını apaçık gösterir nitelikte. Peki yasak olan bir şeyin kullanılıp kullanılmadığını nasıl ayırt edeceğiz?
Şehirler özelinde bunun aslında çok basit bir yöntemi var. Nasıl ki bir insanın uyuşturucu kullanıp kullanmadığı veya hangi dozda kullandığı idrar örneğinde belli oluyorsa, aynı şekilde şehirlerin kanalizasyonlarındaki atık suları da şehrin hangi oranda uyuşturucu kullandığını apaçık gösterebiliyor.
Örneğin, gereksiz antibiyotik kullanımının bakterileri daha dirençli hale getirmesinin atık sularından anlaşılması gibi, atık suların toplandığı merkezlerde yapılan analizler sonucu, alkol, tütün, kokain, eroin ve diğer psikoaktif ilaçlar ve bin kışı başına dozajları rahatlıkla saptanabiliyor.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Adli Bilimler ve Adli Tıp Enstitüsü'nün yayınladığı araştırma verilerini ünlü Adli Tıp Uzmanı Sevil Atasoy Twitter hesabından paylaşmıştı.
Bu veriler gerçekten de şoke edici.
Araştırma büyük oranda İstanbul'da yapılmış.
İstanbul'un 14 farklı atık su toplama istasyonunda yapılan bu araştırmanın İstanbul'un hangi bölgelerini kapsadığını bu haritadan öğrenebilirsiniz.
Dört ay arayla alınan örneklerin incelendiği araştırmadan çıkan şoke edici sonuçlar ise şu şekilde:
Söz konusu araştırma diğer ülkelerdeki kalabalık şehirlerde de yapılan araştırmalar ile İstanbul'u ve Adana'yı karşılaştırdığı bir tabloya'da yer vermiş. Durumun vahameti bu tablo ile daha kolay anlaşılıyor.
Bu çarpıcı uyuşturucu kullanımı gerçekleri aslında hükümetin ve uyuşturucuyla mücadele yöntemlerinin işe yaramadığını haykırıyor. Narkotik, her yıl bir önceki yılda yakaladığı uyuşturucunun iki katını yakaladıkça daha da gururlanıyor. Fakat neden daha fazla yakalıyoruz diye sorgulamıyor.
Ülkemizde uyuşturucu kullanımı bu eşsiz araştırma neticesinde artık daha fazla göz önüne geldi. Gençlik uyuşturucu pençesinde kıvranırken, işsizlik tavan yapmışken, yoksulluk tabana iyice yayılmışken insanlar başka çıkar yol bulamıyorlar. Siz kamu gücüyle uyuşturucu tacirlerinin bacaklarını kırsanız da bu gerçek değişmeyecek.
İnsanlara anlamlı bir hayat yaşama imkanı vermeden, uyuşturucuyla mücadele etmeye çalışmak saçmalıktır.
Bir sorunun çözümü için önce o sorunun var olduğuna inanmak gerek. Bir sorunun sorun olduğuna inanmazsanız, ortada çözülecek bir sorun yok demektir.
Bu nedenle bu bilimsel araştırmayı ülkemizdeki uyuşturucu sorununun var olduğunu tüm çıplaklığıyla kanıtladığı için çok önemli buluyorum.
Dilerim böylesi araştırmalar devam eder.
0 Yorumlar
Yorumları buradan yazabilirsiniz.