BASİT TABLOLARLA AK PARTİ EKONOMİSİ - Analiz

Adalet ve Kalkınma Partisi adı üstünde kalkınma ve adalet vaatleriyle 2003'de görevi koalisyon karmaşasından devralmıştı. Çok geçmeden özelleştirmeler, çeşitli sosyal yatırımlarla dünya pastasından daha fazla pay alma umuduyla çalışmalar yapan Ak Parti'nin ekonomi karnesini ele aldık. 













Siyasi, coğrafi ve uluslararası etkilere her zaman açık olan Türkiye, 1990 larda koalisyon hükumetleri ile yönetilmeye çalışıldı. Ekonomik verilerden özellikle enflasyon rakamları vatandaşın belini bükmeye yetiyordu. Ak Parti'nin zaman içerisinde çeşitli siyasi konularda parlayarak iktidar koltuğuna oturmasıyla ekonomide bir durağanlık, ardından ise bir yükseliş gözlemleniyordu. 

Bu tablolara bakıldığında enflasyon merkezli olumlu gelişmeler olmasına rağmen ülke milli hasılasının büyümesinde durgunluk görülebiliyor. Dünya pastasından 1990 yılında %1,4 paya sahip olan Türkiye, günümüzde de(2015) yine %1,4'lük rakamda çakılı kalmış durumda. Dünya'nın gelişen ve gelişmekte olan ülkeleri teknolojik gelişmelerin yaşanmasıyla kat be kat büyürken Türkiye'nin payının tek rakamda durması oldukça olumsuz gördüğümüz bir durum .

Ekonomist Mağfi Eğilmez'in bu konu hakkında blogunda yayınladığı yazıdan bir alıntı yapalım.

"Bu iki dönemin karşılaştırılması bize AKP’nin enflasyonu ve bütçe açığını düşürmekte önceki döneme göre başarılı, işsizlik, özel kesim borç yükü ve cari açık konularında önceki döneme göre başarısız olduğunu gösteriyor. Kamu borç yükünde durum pek değişmemiş görünüyor. Büyümede belirgin bir değişme olmadığı anlaşılıyor."
Hükumetin hayat gayesi haline gelen özelleştirme furyası kamu borcunun düşmesine neden olurken aşağıdaki tablolarda da görülebileceği gibi özel kesim borç yükünün aynı oranda arttığı görülüyor. Bu itibarla Türkiye yine gelirinin çoğunu faiz giderleri için harcamaktan geri durmuyor. 


"Bir ekonomik sistemin ve uygulamanın nihai amacı toplumsal refahı artırmaktır. Bunu ölçebilmenin en kestirme yolu küresel sistemle karşılaştırma yapmaktan geçiyor. Eğer bir ekonominin küresel sistem içinde payı artıyorsa pastadan aldığı pay artıyor, dolayısıyla refahı yükseliyor demektir. Örnek olarak vermek gerekirse Çin 1990’da yüzde 4,1 olan payını 2015’de yüzde 17,1’e, Hindistan 3,6’dan 7,1’e, Güney Kore yüzde 1,2'den yüzde 1,6'ya yükseltmiştir. Dolayısıyla bu üç ekonominin küresel pastadan aldıkları pay artmış, refahları yükselmiş bulunuyor. Türkiye’nin payı karşılaştırmaya esas aldığımız 26 yıllık süre boyunca hiç değişmemiş görünüyor. 1990’da yüzde 1,4 olan bu pay, zaman içinde bazen 1,3’e düşmüş sonra tekrar 1,4’e gelmiş, sonunda 2015’de yine yüzde 1,4’de kalmıştır." - Mağfi Eğilmez
Kaynak:  http://www.mahfiegilmez.com/2016/05/akp-oncesi-ve-sonras-ekonomi.html

Yorum Gönder

0 Yorumlar