TÜRKİYE'Yİ SAVAŞA ZORLAMAK

Devleti hedef almayan bombalamalar(Ankara,Suruç), Türkiye kamuoyunu IŞİD'e karşı bir nebze bile olsa kışkırtmamışken, Rus savaş uçağının düşürülmesi ile ortaya atılan "Türkiye IŞİD'i destekliyor" düşüncesi ile Türkiye, çeşitli uluslararası zorlamalarla kara harekatı yapma noktasına geldi. 
















2014 yazında adını iyice yakınlardan duyduğumuz IŞİD, Sünnilik kartını oldukça iyi kullanıyor. Süper güçlerin Ortadoğu'da uzlaşamaması, özellikle de Rusya'nın muhaliflere amansız saldırısı yöre halkını mezhepsel bir taraf tutmaya zorluyor. Bu noktada, Türkiye'nin de desteğini alan ÖSO(Özgür Suriye Ordusu) üyeleri, uluslararası camianın(ABD-Avrupa) desteğine muhtaç durumda. İran ve Rusya Ortadoğu'daki pastadan pay kapma arayışı içerisindeyken bölgede yaşam savaşı veren sivillerin durumu ise içler acısı. 

Tıkla-Ortadoğu'da Captagon Savaşı

Rusya'nın Konumu

Ortadoğu'daki savaşa Rusya'nın fiili olarak girdiğini kanıtlayan ilk belgeleri bu uydu görüntüleri oluşturuyor.



















1991'de SSCB'nin yıkılmasıyla kurulan Rusya, geçmişine nazaran kısa bir buhran dönemi yaşadıysa da Vladimir Putin dönemiyle iktisadi ve askeri alanda zirveleri tekrar zorlamaya başladı. Ekonomik olarak çalkantıların yaşandığı 2014 yılına gelindiğinde özgün bir siyasi stratejiyle Ukrayna'daki karışıklıktan nemalandı ve Kırım'ı ilhak etti. Ukrayna'da Rusların oldukça yoğun yaşadığı bölgeleri dünya kamuoyunun IŞİD ile uğraştığı dönemde kolaylıkla ele geçirdi. Bu başarı, Rusya kamuoyu nezdinde petrolün değerinin düşmesiyle çalkantıya giren Rus ekonomisinin önüne geçti. Rusya kamuoyunca başarılı bir dış politika yürüten bir lider duruyordu karşımızda. Aslına bakılırsa, Ukrayna stratejisiyle görece başarıya ulaşan Rusya ve Putin, gözünü Ortadoğu'ya dikmiş gözüküyor. İnsan hakları ve ekonomik alanda büyük bir belirsizliğin hüküm sürdüğü Rusya'da koltukta oturmanın başka bir yolu yoktu nasılsa. 

Ortadoğu'nun petrol yatakları değildi Rusya'yı Ortadoğu'ya çeken. Dünya kamuoyunun "ne ABD bu savaşı bitirebilir, ne de Avrupa" düşüncesi belirince Rusya, hemen atağa kalktı ve "bu işi ben bitiririm" edasıyla Ortadoğu'daki bataklığı genişletmeye başladı. ABD'nin Rusya'nın hamlelerini sadece diplomatik olarak eleştirmesi de bunu açıklar nitelikte. Aynı zamanda, ABD kamuoyu da ABD'nin IŞİD ve türevlerini bitirebileceğine uzun zamandır inanmıyor.

Dünya, Türkiye'nin IŞİD'i Desteklediğine İnanıyor.

Charlie Hebdo saldırılarına kadar uluslararası camia tarafından sınır kontrolü konusunda baskı görmeyen Türkiye, Avrupa'da patlayan bombaların ardından sınıra hendek kazıyor, hatta ve hatta duvar yapıyor. IŞİD'in Türkiye'deki hücre evlerine baskınlar yapılarak her hafta bir kaç tane IŞİD militanı ya tutuklanıyor ya da sınırdışı ediliyor. Fakat, bu eylemler dünya kamuoyunu hiç diyebileceğimiz kadar etkilemiyor. Zira bombalar yine patlıyor, IŞİD militan, silah ve mühimmat edinmeye devam ediyor. 

Tıkla-Ladin'den Bağdadiye Neo-Terörizm

Dünya kamuoyunun zorlamalarıyla güney sınırına tank yığınağı yapan Türkiye, daha şiddetli zorlamalarla IŞİD'e kara harekatı da düzenleyebilir. Fakat Türkiye, yıllardır kara harekatı yerine 'uçuşa yasak bölge' diyerek baskıdan kurtulmayı başarmıştı.
Türkiye, dünya kamuoyunca IŞİD'e fiili olarak destek vermese de göz yumuyor gibi görünüyor. İşte bu durum Türkiye'nin göstermelik de olsa bir kara harekatı kararı almasına kadar sürecek gibi gözüküyor. Zira, Rus savaş uçağının(SU-24) Hatay sınırında düşürülmesinin ardından Rusya'nın eleştirileri Türkiye'nin IŞİD'i desteklediği yönünde. Durum böyleyken, IŞİD'e kara harekatı düzenlemeyen bir Türkiye, dünya kamuoyunca günah keçisi ilan ediliyor. 

ÖSO'ya ve Bayır Bucak Türkmenlerine silah ve mühimmat desteği yaptığını gizlemeyen Türkiye, IŞİD'e karşı bir kara harekatı düzenlemesi halinde başına neler geleceğini önceden elbette tahmin ediyor. 

Türkiye ve Kara Harekatı

En uzun kara sınırı Suriye ile olan Türkiye, Suriye'deki kargaşadan en çok etkilenebilecek ülke konumunda. Özellikle Suriye'deki muhalif gruplara(ÖSO) yaptığı yardımları(silah, mühimmat) artık gizlemeyen Türkiye, Suriye'de kara harekatı yapma konusuna yıllardır temkinli yaklaşıyor. Rus savaş uçağının düşürülmesiyle gerilen ilişkiler Türkiye'nin IŞİD'e karşı görece etkili bir harekatıyla normalleşebilir. Fakat, bunun olabilmesi için, Rusya ve Türkiye'nin ABD ile birlikte ortak bir harekat planı hazırlaması elzemdir. Harekat planı konusunda "Esadlı-Esadsız" uzlaşma nihayet sağlanırsa, durum olumlu yönde değişebilir. 

Rusya'nın ÖSO'ye ve Türkmenlere saldırması aslına bakılırsa doğal bir Esadlı geçişin ön habercisi. Yıllardır can ciğer kuzu sarması olduğu Esad'ı kaybetmek istemeyen Rusya, Türkiye'yle ters düşüyor. Türkiye'de bunun üzerine uluslararası sistemin kabul ettiği 'self-determination' terimleriyle kendini savunuyor. Çünkü, Suriye'nin ezici çoğunluğu Sünni, dolayısıyla Esad'ı istemiyorlar. 
















Yorum Gönder

0 Yorumlar