ERDOĞAN'DAN İHH'YA FIRÇA

27 Haziran günü Türkiye ile İsrail antlaşmaya varmıştı. Bunun ardından Mavi Marmara yardım gemisini organize eden İHH, internet sitesinden bu anlaşmayı eleştiren bir açıklama yayınladı. Erdoğan ise bu eleştiriye, "Siz kalkıp da Türkiye'den böyle bir insani yardım için günün Başbakanına mı sordunuz?" diyerek cevap verdi.





















İsrail'in abluka altındaki Gazze'ye yardım götürmeye giden Mavi Marmara yardım gemisine saldırısı sonrası bozulan ilişkiler tarihi bir hızla yeniden normalleşme sürecine girmişti. İngiltere'nin "Brexit" kararı sonrası gelişen normalleşme stratejisi Rusya'yı da hedef almış ve bu ülke ile de ilişkiler normalleşmeye başlamıştı. 

İsrail ile ilgili normalleşme kararı sonrası Mavi Marmara yardım gemisini organize eden İHH(İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı), kurumsal internet sitesinden söz konusu normalleşme süreci ile alakalı bir eleştiri açıklaması yayınladı. Bu eleştiri açıklaması sonrası saldırının olduğu 2010 yılında başbakan olan Erdoğan, "Siz kalkıp da Türkiye'den böyle bir insani yardım götürmek için günün Başbakanı'na mı sordunuz? Biz zaten bu yardımları yapıyorduk. Ama gövde gösterisi olsun diye değil, edebi adabı içinde yaptık

İftar yemeğinde uzun uzun konuşan Erdoğan şöyle devam etti;


"İsrail ile Mavi Marmara gemisi saldırısından sonra sorunlu olan ilişkilerimizi düzeltme yolunda önemli adımlar attık. Bu adımların da milletimiz ve Filistinli kardeşlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Yalnız buradan bir açıklama yapmak durumundayım, Türkiye Cumhuriyeti olarak biz hangi adımı atıyorsak atalım, bu adım bilinmelidir ki her zaman karşılıklı milletlerin kazanımına dayalı bir adımdır. Hiçbir zaman hiçbir adımı tek taraflı düşünmedik. Kazan-kazan esasına dayalı olarak hep bu adımları atmışızdır. Yani Türkiye de kazanmalı Rusya da kazanmalı, Türkiye de kazanmalı İsrail de kazanmalı."

Erdoğan'ın konjonktür gereği bu açıklamaları biraz daha sertleşmişti. İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı Türkiye'nin komşuları ile normalleşme arayışı içerisine sürüklemiş ve düşman olduğu ülkeler ile dost olma yoluna gitmişti. 

Peki  IHH'nın basın açıklaması bu konuda ne diyor? Olayın birincil muhattabı olan vakıf basın açıklamasında Türkiye'nin bu normalleşme anlaşmasıyla herhangi bir kazanca sahip olmadığını, aksine İsrail'in kazançlı çıktığını vurguluyor. İsrail'in Gazze ablukasının Türkiye tarafından tanındığı vurgusu da basın açıklamasının en çarpıcı cümlelerinden. 

İsrail-Türkiye Normalleşme anlaşmasını eleştiren IHH'nın internet sitesindenki açıklamanın önemli gördüğümüz bölümleri şöyle; 


"Türkiye’nin açıkladığı mutabakat, kabul etmiş olduğu şartlar özellikle maalesef Gazze ablukasının Türkiye açısından tanınması anlamına geliyor. Oysa Gazze 2005 yılındaki anlaşma sonrası özgürdür ve herkes gibi kimseye muhtaç olmadan seyahat ve ticaret özgürlüğünü kullanmalıdır. Ambargo ise İsrail’in otorite olarak kabul edilip Gazze’ye girecek malzemenin nevi ve miktarı konusunda söz sahibi olması anlamına gelir ki açıklanan mutabakata konu olan husus budur. Ambargonun hafifletilmesi sayılabilecek (birçok yönden muallak bir mutabakat olsa bile) bu mutabakat sadece Türkiye tarafından kısmi izin şeklindedir. Bugün İsrail’in Türkiye’ye bile hangi malzeme ve ne miktar için izin vereceği büyük bir soru işaretidir. Oysa tüm devletler gibi Gazze’ye de mal giriş çıkış serbestisi sağlanmalıdır. Mesele insani yardımın Gazze’ye girmesi değil, Gazze’nin kimsenin yardımına ihtiyaç duymayacak şekilde hürriyetine kavuşmasını sağlamak olmalıdır."

"Öldürürüm Parasını Öderim Tavrı Asla Kabul Edilemez" 


"Öte yandan şehit ailelerine bağışta bulunulması karşılığında davalardan vazgeçilmesi üzerine bir şartın mutabakatta yer aldığı belirtilmektedir. Davalar sadece şehit ailelerinin ve ya Türkiye vatandaşlarının değil 37 devlet vatandaşı dahil tüm mağdurların davalarıdır. Davalardan vazgeçilmesi söz konusu olmayacaktır. Şehit aileleri davalarından vazgeçmeyeceklerini, ablukanın kaldırılması için mücadelede yer alacaklarını da beyan etmektedir. Ancak İsrail’in küstahça ‘öldürürüm parasını öderim’ tavrı asla kabul edilemez. Bundan sonra uluslararası sularda Türkiye vatandaşlarını İsrail’den kim nasıl koruyacaktır?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklaması;






IHH'nın internet sitesinden yaptığı basın açıklaması;

http://www.ihh.org.tr/tr/main/news/0/kamuoyuna-duyuru/3296

Yorum Gönder

0 Yorumlar